Category Archives: Uncategorized
Kaygılarımı Sunarım

Kaygı… Hayatımızın göbeğindeki hislerden sadece bir tanesi fakat oldukça güçlü ve domine edici olanlardan biri. Yaşadığımız şu son dönemlerde özellikle bir buçuk yılda, çoğu insanın fazlasıyla derinden hissettiği kaygı. Kontrolün elden gittiğini an be an iliklerimize kadar duyduğumuzda tavan yapan kaygı. Uykuları kaçıran, dengeleri bozan, ilişkileri alt üst eden kaygı. Gelin biraz kaygının penceresini aralayalım …
1 Yaşıma Daha Girdim
Dün itibariyle, yaşanmışlıklarıma 1 yıl daha ekledim. 1 yıl daha büyüdüm, 1 yıl daha öğrenciydim, 1 yıl daha şaşırdım, 1 yıl daha değiştim ve her şey 1 yıl daha artık… *Bilmenin anlamaya yetmediğini, *Yaşamanın öğretmenlerin en büyüğü olduğunu, *Kelimelerin anlatamadığı şeylerin hayatın çoğunu oluşturduğunu, *Belirsizlikle henüz yeteri kadar barışık olmadığımı, *Kontrol edemediğimde teslim olmayı seçmenin …
“Çok”la “Hiç”
Bazen söyleyecek tek bir söz bulamazsın.. Bazense söyleyeceğin o “şey”i, söylemeye değer bulmazsın.. Bazen de, “söylesem ne fark eder?” dersin kendi kendine.. Aslında söyleyecek şeyin o kadar çoktur ki, birini söylesen diğerinin boynu bükük kalır. Çok’la hiç’in kesiştiği yerdesindir.. Susarsın..
Bir Garip Yeni Yıl
Yazı yazdığım yıllar boyunca yılın bu dönemlerinde, genellikle “Yeni Yıl Yazı”sı tadında bir şeyler hep yazmışımdır. Yılın bitişi ve yeni bir yılın gelişi insana ilham veriyor, umut veriyor. Bitiş zamanı gelmeden yapılan muhasebeler, daha çok yapılacaklar daha az yapılacaklar, bir iç hesaplaşma ile gelen temizlik zamanı gibi yılın bu dönemleri adeta. Herkesi öyle ya da …
Zaman Var

Her şeyin bir zamanı var mıdır ? Yoksa her şey her an olabilir mi? Siz hangisine inananlardansınız ya da hayat size hangisini öğretti bilmiyorum ama ben ikinciyi savundum her zaman. “Savundum” derken, aslında olanlar da o yönde yani ben kimim ki savunayım diye düşündüm yazarken. Hayat bunun üzerine kurulu zira.. Benim veya başka birinin savunmasına …
Aç Mısınız? – II
Geçen hafta yazdığım “Aç Mısınız?” başlıklı yazıma öyle güzel geri dönüşler aldım ki, inanın daha güzel bir beslenme olamaz. Açlık falan kalmadı bende 🙂 (https://ishegul.wordpress.com/2020/08/10/ac-misiniz/) Gelin görün ki, işin ilginç yanı bu geri dönüşlerin hepsi bana özelden geldi. Kimisi yazdı, kimisi aradı fakat hiçbiri görünür yorum olarak yer almadı. Bunu da (geri dönüş bildirme …
Mekan’la Ben
Mekanlarla insan ruhu arasında hep bir bağ olduğunu hissederim. Mesela evler orada yaşayan kişilerin enerjileri ile dolar. Hatta kokusuyla da. Her evin kendine has bir kokusu olur. Tüm diğer kokulardan başka. Orada yaşayanların kokusudur o. Kokusunu sevdiğiniz insanların evini de seversiniz. Özlersiniz. O evlerden çıkmak istemezsiniz bir şekilde. Evin şekli, yeri, içi, dışı hiç …
Bir Aruoba Geçti Buralardan
İlişki saptanamaz – işte kapsanamaz. Rilke ne diyor ?“ Anılara sonuna dek sadığımdır, insanlara hiçbir zaman öyle olmayacağım.” Bencillik kiminkiyse, onun değeri kadar değerlidir. Bilmiyorum.. Geçicilik hep çullanır ilişkinin üstüne ve raslantısallık. En uç durumu düşün: sen ile ben, hiç bir arada olmadan da “birlikte olabiliriz. Hep derim. Bir de sevdiğin bilmediğindir. Tam bir kişi …
Yaşam Korkuyu Siliyor
Korku öyle bir duygu ki; yaşarken çok yoğun, çok kesif, koyu. İçimizi kemiriyor adeta bitiriyor bizi. “Ya şöyle olursa”, “ya böyle olursa” ile başlayan sayısız senaryolar yazdırıyor sonra da o senaryolar olmuş gibi kendi kendini ona yüze bine katlıyor korku.. Uçak korkusunu alın ele. Bu “ya şöyle olursa” senaryoları değil mi dudağınızı uçuklatan ? …
Çiçeğe Özlem
“Hayatı savunmak adına durmadan ölüme bakmak, iyiliği savunmak adına durmadan kötülüğü tartmak zamanla insanın ruhunu köreltebilir. Uzun süre karanlıkta kaldıktan sonra güneşe çıktığında gözleri kamaşan adamın körleşmesi gibi.” demiş Yıldırım Türker “Bahçe” isimli kitabının arka kapağında. İçimde öylesine biryerlere dokundu ki bu söz, (kitabı aldım tabii ki) oturup yazmalıyım bunun üstüne dedirtti bana. …