Category Archives: Hayat Seçimlerden İbarettir

Sınırlarla Aranız Nasıl ?

Sınır deyince ne canlandı gözünüzde ? Duvarlarla çevrili bir hapishane mi yoksa çitlerle çevrili bir bahçe mi ? Sınırlar öyle veya böyle hayatın içindeler ve siz isteseniz de istemeseniz de yer yer karşınıza dikiliyorlar. Kendi adıma ergenlikten başlayarak 30’larımın başına kadar sınırlara kafayı takmış bir insan olarak, farkettiğim bazı şeyleri paylaşmak istiyorum bugün sizlerle. Özgürlüğüme …

Okumaya devam et

Bardağı Yere Bırak

“Profesör, elinde, içi dolu bir bardak tutarak dersine başladı. “Bu bardağın ağırlığı sizce ne kadardır?” diye sordu. Öğrenciler, ’50gr!’ …. ’100gr!’ …. ’125gr’ cevabını verdiler. “Bardağı tartmadıkça gerçekten ben de bilemem” dedi profesör ve devam etti:“ Ama, benim sorum şu: Bu bardağı böyle birkaç dakikalığına tutsaydım ne olurdu?” – Hiçbir şey – Tamam, peki 1 …

Okumaya devam et

Peki sizin TUTKUnuz nedir ?

Amin Maalouf demiş ki; “Zamanın iki boyutu var. Uzunluğu güneşe, derinliği tutkulara bağlı.” Tutku (passion), acı çekmek (to suffer) anlamına geliyormuş. Evet, doğru okudunuz. Ama öyle sıradan bir acı çekiş değil, bile isteye ve gönülden bir acı çekme. Hatta bir çeşit kutsal bir acı çekişe de bağlanıyor. Herhangi bir şeyi o kadar çok istiyormuşuz ki, …

Okumaya devam et

Bu oyunda “piyon” musunuz yoksa “piyonu oynatan” mı ?

Ben değil, Darel Rutherford “Çözüm Olmak” kitabında çok güzel anlatmış bunu. Diyor ki, eğer hayat bir oyunsa ve de bu oyunun piyonları varsa, unutmayın ki siz “piyon” değil “piyonu oynatan” oyuncunun ta kendisisiniz..   Peki ne değişiyor diyeceksiniz ? Çok şey.. Aslında burada kurduğu iki metafor o denli güçlü ki.. Şöyle özetleyeyim; piyon olursanız eğer …

Okumaya devam et

Siz büyütecinizi nereye tutuyorsunuz?

Hep konuşuyoruz, okuyoruz duyuyoruz “Hayat seçimlerden ibarettir” diye..”Mutluluk bir tercihtir” diye..Çok beğeniyoruz, gönülden destekliyoruz. “İşte bu!” diyoruz.. Sonra hayatımızın içine geri dönüyoruz. Günlük koşturmacalar, sevinçler, hüzünler, heyecanlar. stresler peşisıra gelmeye başlıyor.. Çok iyi bildiğimiz ve içimizde hissettiğimiz o “işte bu!” duygusu sanki uçup gidiyor. Şikayet etmeye başlıyoruz, kızıp sinirleniyoruz, üzülüyoruz, yoruluyoruz, biriktiriyoruz, vs vs.. Hiç …

Okumaya devam et

Pozitif olasılıklar..

Bugünkü yazıma Benjamin Zander’dan bahsederek başlamak istiyorum. Zander, Boston Filarmoni Orkestrası’nın Şefi ve aynı zamanda New England Konservatuarı’nda profesör. 25 yıllık öğretmenlik tecrübesinde gördüğü kadarıyla, öğrencilerdeki performans anksiyetesi (ve tabii not kaygısı) her defasında o kadar yüksek seviyelerde kendini gösteriyordu ki, müzik gibi ilham, hayal gücü ve duyguyla yol alınacak bir sanat dalında kendilerini hep …

Okumaya devam et

Seçimlerimiz ve biz

Hayat hep seçimlerden ibarettir..Oyle degil mi? Hep önümüzde en az iki yol bulunur, gidilecek yolu biz seceriz.. Bazılarınızın “Ama herşeyi de biz seçemiyoruz ki hayatta, bazı şeyler kendiliğinden oluyor” dediğini duyar gibiyim..Buna katılmıyorum kendi adıma.. Her durumda seçim yaptığımız alanlar olduğunu biliyorum çünkü.. Geçenlerde bir arkadaşla konuyu tartışıyorduk, şöyle bir örnek verdi: “Susuzluktan ölmek üzeresin …

Okumaya devam et